Shelob'un İni
Gollum, Sam ve Frodo'yu karanlık bir taş duvara ve içindeki bir mağaraya götürür. Koku aşırı derecede kötüdür. Gollum mağaranın, bir tünelin girişi olduğunu anlatır, ancak adının Shelob'un İni olduğunu söylemez. Mağaranın Orklarla dolu olma ihtimaline rağmen, Sam ve Frodo girmeleri gerektiğini biliyorlardır.
Tünel tamamen karanlıktır ve hobbitler duvarları hissederek ilerler. Garip bir şekilde, Gollum kaybolur ve hobbitleri kaderlerine terk eder. Birden Frodo, karanlıktan yayılan yoğun bir düşmanlık ve tehlike hissinin farkına varır. Köpüren bir tıslama duyarlar, ancak hiçbir şey göremezler. Sam, Frodo'ya, Galadriel tarafından kutsanmış ve Frodo'nun boynuna taktığı küçük bir kap olan Galadriel'in şişesini kaldırması için bağırır. Şişe, hepsi hobbitlere bakan yüzlerce minik gözü aydınlatan güçlü bir ışık saçar. Gözler, şeytani dev örümcek Shelob'a aittir.
Frodo dehşete düşer, ama o ilerledikçe geri çekilen gözlere doğru cesurca yürür. Hobbitler tünelin sonuna yönelirler, ancak geçit boyunca uzanan örümcek ağları tarafından tutulurlar. Örümcek ağları bir bıçakla kesilemeyecek kadar güçlüdür ve hobbitler, Elf yapımı kılıç Sting'i hatırlayana kadar tuzağa düştüklerini düşünürler. Sonra ağları keserler ve hobbitler tünelden çıkışın görüş alanı içine girerler. Aniden Shelob saldırır, Sam ve Frodo arasında hızla hareket eder. Sam efendisine bir uyarıda bulunur, ancak hobbitleri Shelob'a götürerek ihanet eden Gollum'un yapışkan eli tarafından susturulur.
Frodo ve Sam'in Shelob ile karşılaşması, yolculuklarının doruk noktasına ulaşan tehlikelerinden biridir. Gollum'un ihaneti, aldatma ve haksız güvenden kaynaklanan yeni bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. Bir düşman olarak, Gollum, hobbitlerin doğal iyiliği üzerinde oynar ve onu kendi yararına sömürür. Frodo, trajik aşırı güven kusuru nedeniyle acı çektiği için, antik Yunan dramasının trajik kahramanlarının hatırlatıyor.