Pelennor Çayırları Savaşı

Bir canavar Théoden'in üzerine çullanarak atına vurur, at şahlanır ve kral ezilerek atının altında kalır. Dehşete kapılan Théoden'in muhafızları panik içinde kaçar; sadece Saklımiğfer orada kalmıştır, Kara Komutan'a meydan okur.

Şaşkınlıkla dört ayak üzerinde sürünen Merry, Saklımiğfer'in konuştuğunu duyar ve savaşçının sesini tanır. Saklımiğfer başlığını geri atar ve Nazgûl'a kendisinin aslında kılık değiştirmiş Rohan Leydisi Éowyn olduğunu açıklar.

Kanatlı yaratık, Éowyn'e saldırır, ancak o canavara ölümcül bir yara açar. Kara Komutan, ölü bineğinden atlar ve sopasıyla Éowyn'in kalkanını paramparça ederek kolunu kırar. Yeniden hamle yapıp Éowyn'i öldürecekken, Merry arkasından gizlice yaklaşır ve Kara Komutan'ı bacağından bıçaklar. Yaratık korkunç bir çığlık atar. Éowyn, son gücüyle, kılıcıyla onun yüzünü keser ve bıçak darbe anında paramparça olur. Kara Komutan'ın zırhı şekilsiz bir şekilde Éowyn'in ayaklarının dibine düşer ve tacı yuvarlanır.

Ölmekte olan Kral Théoden, Éomer'i varisi olarak atar. Éomer, kız kardeşi Éowyn'in düşmüş vücudunu görünce, Rohirrim'e şiddetli bir saldırıda liderlik eder. Dol Amroth Prensi Imrahil liderliğindeki Minas Tirith'in adamları şehirden çıkar ve düşmanı kapıdan kovar. Théoden'in cesedi, Éowyn ile birlikte şehre götürülür, ancak Imrahil, adamları onun ölmediği konusunda uyarır.

Osgiliath'tan Sauron'un yeni askerleri gelirken Mordor'un müttefikleri yeniden bir araya gelir. Rohan ve Gondor'un adamları azalmıştır. Gelgit tekrar Gondor'un aleyhine dönerken, Anduin Nehri üzerinde bir kara gemi filosu belirir. Gondor'un savunucuları, düşman gemilerini görür görmez şehre yönelirler. Éomer, yenildiğini anlasa da, umut ve çaresizlik karışımı bir gülümsemeyle cesurca savaşmaya devam eder.

Aniden, en öndeki siyah gemi, Gondor krallığının sembollerini taşıyan bir sancak açar. Aragorn, Kuzeyin Korucuları, Legolas, Gimli ve güney krallıklarından takviye kuvvetleriyle birlikte kara gemilerle gelmiştir. Yeniden dövülmüş ve bir yıldız gibi yanan efsanevi kılıç Andúril'i kuşanan Aragorn, Gondor'u kurtarmak için çetin bir savaşa öncülük eder. Mordor orduları yenilir ve Aragorn, Éomer ve Imrahil şehre geri döner.

Bu bölüm Yüzüklerin Efendisi'nde bir dönüm noktasıdır. Biriken büyük gerilim, bu bölümde bir miktar çözüm bulur. Aragorn, karakterlerin bölüm boyunca hissettiği bir deniz melteminin yardımıyla Güney'den çıkar. Dahası, Mordor'un kendi karanlık gemilerine binerek gelir. Aragorn'un kılıcı Andúril'in yüzyıllarca kırık kaldıktan sonra yeniden dövülmesi Sauron'un böldüğü toprakların ve halkların yeniden birleşmesini simgeliyor.

Tolkien'in kitabındaki göğüs göğüse çarpışmanın en ayrıntılı anlatımı olan bu bölüm, Théoden ve süvarileri adına çok sayıda kahramanca cesaret tasviri sunuyor.

Tolkien, kahraman rolü için iki beklenmedik adayı Eowyn ve Merry'i seçerek, yiğitlik ve özveri fikirlerini başka bir pencereden yansıtıyor. Her iki karakter de Orta Dünya nüfusunun bir şekilde marjinalize edilmiş kesimlerini temsil ediyor: Hobbitler ve kadınlar. Leydi, Théoden için hayatını ortaya koyar ve kimsenin yenemediği korkunç Nazgûl Lordu'nu öldürmeyi başarır. Éowyn, harekete geçme fırsatını elde etmek için kurnazlık, özen ve özveri göstermek zorunda kalmıştır. İronik bir şekilde, bir kahraman olmak için hileye başvurmak zorunda kalmış, eylemlerinin, konumunun veya cinsiyetinin ayrıcalığından çok, karakterinin niteliğinden kaynaklandığını göstermek için kendini gizlemiştir.

Merry'nin Kara Komutan'ı öldürülmesinde ise ahlaki bir yükümlülük ve görev duygusu öne çıkar. Merry, Nazgûl'ün Éowyn'e saldırdığını gördüğünde acıyarak, merak ederek ve "ırkının yavaş yavaş tutuşan cesaretiyle" karşılık verir. Merry'nin cesareti, Tolkien'in kahramanlık idealini temsil eder; itaatsiz, düşünceli ve beklenmedik.