Elrond'un Divanı
Sabah, Gandalf, Frodo ve Bilbo'yu Konsey'e çağırır. Birçok yerden ve ırktan elçiler orada Elrond'un tavsiyesini arıyorlardır. Glóin, Cücelerin endişeli olduğunu söyler; bir zamanlar antik Cüce Krallığı'nı yeniden kurmak için Dumanlı Dağlar'ın altındaki Moria Madenleri'ne giden Cüce Kral Balin, uzun süredir haber göndermemiştir. Ayrıca, Mordor'dan bir haberci, belirli bir hobbit hakkında haberler karşılığında cücelere bir ittifakın yanı sıra yeni Güç Yüzükleri teklif etmiştir.
Bilge Elrond, İkinci Çağ'da Elf demirciler tarafından dövülen Güç Yüzükleri'nin ve Sauron'un diğerlerine hükmetmek için yaptığı Tek Yüzük'ün kökenlerini anlatır. Elrond, Isildur'un Yüzük'ü Karanlık Lord'un elinden kestiği büyük savaştan ve Yüzük'ün Anduin Nehri'nde kaybolduğundan bahseder.
Gondor şehri Minas Tirith'ten güçlü bir savaşçı olan Boromir son zamanlarda Gondor'a ezici kayıplar verdiren Mordor'da yükselen bir gücü anlatır. Boromir, Kırık Kılıç'tan bahseden bir rüyasını anlatır. Yolgezer ayağa kalkıp, Elendil'in kırık kılıcının koruyucusu Isildur'un varisi ve doğrudan torunu Aragorn olduğunu ortaya koyduğunda, Boromir'in rüyasının anlamı aniden netleşir.
Frodo ve Bilbo, Yüzük hikayesinde şimdiye kadarki rollerini anlatırlar. Gandalf, Yüzük'ün kimliğini nasıl kanıtlamayı başardığını, Sauron'un Kuyutorman'da yeniden güç kazandığını ve Büyücüler tarikatı lideri Beyaz Saruman'ın Sauron'a meydan okumamayı tavsiye ettiğini anlatır.
Gandalf, Büyücülerin en büyüğü Saruman'ın Mordor ile güçlerini birleştirmeyi veya Yüzük'ü kendisinin kullanma niyetini öğrendiğinde dehşete düştüğü, Saruman kulesi Orthanc'a nasıl hapsedildiğini anlatır. Gandalf Mordor'un tarafına katılmayı reddettiğinde, Büyük Kartal Gwaihir gelip Gandalf'ı kurtarmış, onu Rohan'a götürmüştür. Orada Gandalf, tüm atların en hızlısı olan Gölgeyele'yi evcilleştirir ve Shire'a geri döner. Hobbitleri ve Aragorn'u kaçıran Gandalf ardından Nazgûl ile savaştığı Fırtınabaşı'na gider. Büyücü, daha sonra Dokuzlar'ın bir kısmını Yolgezer ve hobbitlerden uzaklaştırmayı umarak Ayrıkvadi'ye doğru yola çıkar.
Geriye kalan tek soru - en önemlisi - Yüzük ile ne yapılacağıdır. Elf lordu Erestor, Yüzük'ü Tom Bombadil'e vermelerini önerir. Glorfindel, Tom tek başına Sauron'u yenemeyeceğinden, böyle bir hareket tarzının kaçınılmaz olanı basitçe erteleyeceğini söyler. Boromir, Sauron'u yenmek için Yüzük'ün gücünü kullanmalarını şiddetle tavsiye eder. Gandalf ve Elrond bu öneriyi hemen reddederler. Yüzük, Sauron'un gücünü içerdiğinden, geri dönülmez bir şekilde kötüdür ve onunla yapılan her şey sonunda kötülüğe dönüşecektir.
Glóin, Elflerin Sauron'la savaşmak için Elflerin Üç Yüzüğü'nün kullanılmasını önerir, ancak Elrond bu fikri susturur. Erestor, Yüzük'ü döven ateşi aramak için Mordor'a gitmenin aptallık olduğunu öne sürer. Ancak Gandalf, umutsuzluğun yalnızca umudu olmayanlar için olduğunu söyler; bu onların tek şansı olabilir. Sauron bilgedir, ancak yalnızca güç arzusu ile düşünür. Birinin Yüzük'ü yok etmeye çalışacağının asla aklına gelmeyeceği dillendirilir. Elrond'da aynı fikirdedir.
Bilbo, Elrond'un yaşlı Bilbo'nun Yüzük'ü Mordor'a götürmesi gerektiğini söylediğinin açık olduğunu ilan ederek bir şeyler söyler. Gandalf aynı fikirde değildir. Ağır bir sessizliğin ardından Frodo garip bir şekilde sesini yükseltmeye mecbur hisseder. Yüzük'ü kendisinin alacağını söyler. Elrond bunun ağır bir yük olduğunu belirtir ama aynı fikirdedir, görünüşe göre Frodo bunun için yaratılmıştır. Bir köşede saklanan Sam ayağa fırlar ve birlikte gitmek ister. Elrond gülümseyerek bunu onaylayacaktır.
Gandalf'ın Çıkın Çıkmazı'nda Frodo'ya anlattığı hikaye ile Elrond'un Konseyi'nde anlatılan tarih arasında çok fazla örtüşme vardır; Yüzüklerin Efendisi uzun bir destanın sadece bir bölümüdür. Tolkien, bu kadar çok efsaneyi, hikayeyi ve karakteri yalnızca kısmen açıklanmış ya da hiç açıklanmamış bırakarak, Orta Dünya'ya bir gizem ve enginlik havası verir.
Gandalf'ın romanın başlarında Frodo'ya dediği gibi, "Karar vermemiz gereken tek şey bize verilen zamanla ne yapacağımızdır." Tarih görevler verir ve Tolkien'in kahramanları onları karşılamak için ayağa kalkmalıdır. Kahramanlık, özveriyi, kendini, daha büyük bir amaca verme isteğini gerektirir.
Sauron, Gandalf'ın açıkladığı gibi, yalnızca güç arzusunu anlar. Bu özellik, Sauron'la savaşanların onu yenmek için kullanabileceği bir zayıflıktır. Yüzük'ü yok etmeye cüret eden herhangi biri, Sauron'un ne anlayacağı ne de bekleyeceği bir şekilde hareket ediyor olacaktı. Elbette, Isildur, Gollum, Bilbo ve şimdi Frodo'nun keşfettiği gibi, Yüzük'ü yok etmek, hatta sadece güçlü çekiciliğine direnmek, söylemekten çok daha kolaydır.
Tolkien'in, kötülüğe direnmenin kısmen arzulara direnmek anlamına geldiği fikri, onun Hıristiyan duyarlılığını yansıtır. Hıristiyanlık, kişinin kendi arzularının, Tanrı'nın sözü önünde boyun eğmesini talep eder.
Metindeki bir diğer dikkate değer Hıristiyan unsur, Elrond'un Hobbitler de dahil olmak üzere “zayıfların” yaklaşan savaşta oynayacağı büyük rolü tahmin etmesidir. Gerçekten de Frodo'yu ideal Yüzük Taşıyıcısı yapan şey fiziksel zayıflığıdır, çünkü Yüzük'ü gerçekten tehlikeli veya yıkıcı bir şekilde kullanacak kadar güçlü değildir ancak, Frodo'nun mizacı, önündeki büyük görev için ona uygundur. Elrond ve Gandalf'ın da işaret ettiği gibi, fiziksel güç ve bilgelik bu arayışta günü kurtarmayacaktır. Yüzüğün cazibesine direnmek bir inanç, içsel bir güç meselesidir. Elrond'un fiziksel olarak etkileyici olmayan, ancak ahlaki olarak istikrarlı, insanlığın iyiliği için kendini feda etmeye istekli olan ideal Yüzük Taşıyıcısı tanımında gözettiği erdemler, bir Hıristiyan azizinin tarif edeceği şekilde verilir.